Kemik Yoğunluk Ölçümü İçin Geç Kalmayın!

Anasayfa / Haberler / Kemik Yoğunluk Ölçümü İçin Geç Kalmayın!
Kemik Yoğunluk Ölçümü İçin Geç Kalmayın!

Kırılan kemik veya kemikler sonucu ölüm sıklığı, dünyada bilinen en çok ölüm sebeplerinden kanser ve kalp-damar hastalıklarından sonra gelmektedir. Kemik, büyüyen sürekli kendini yenileyen ve yapılanan bir dokudur.  Ömür boyu eskimiş kemik dokusu yıkılır, yerine yeni kemik dokusu yapılır.

Doruk kemik kitlesi nedir?

Kişinin hayatı boyunca ulaşabildiği en yüksek kemik kitlesine “doruk kemik kitlesi” denir.  30 yaşına kadar kemikteki yapılanmada yapım, yıkımdan daha fazla olduğundan kemik kitlesi artar ve doruğa erişir.  Kısa bir süre kemikteki yapım ve yıkım işlemi eşit seyrettiğinden kemik kitlesi artmaz da azalmaz da.  Sonra yaş ilerledikçe yıkım yapımdan daha fazla olmaya başlar ve kemik kitlesi azalma sürecine girer.

Orta yaşın üzerinde azalmaya başlayacak olan kemik kitlesini, 30 yaşına gelinceye kadar mümkün olduğunca arttırmamız gerekir.  Böylece osteoporoz hastalığının gelmesini önlemiş oluruz.  Doruk kemik kitlesini %10 artırdığımızda kalça kırıkları riski % 50 azalmaktadır.

30 yaşından önce ölçüm yaptırın

Yanlış olarak, menopoza girilince veya o yaşlarda kemik ölçümü yaptırma alışkanlığımız var.  Hayatımızın bu devresi yıkımın başladığı, kemik dokusunun azalmasının hızlandığı, tedavisinin güçleştiği devredir.  Oysa, kemik bankamızda bulunan ve yaşlılığımızda harcayacağımız kemik dokusu miktarının en yüksek olduğu devrede ölçüm yaptırmalıyız.  Bu devre 30 yaşından önceki devredir.

30 yaşından önce yapılan kemik ölçümünde kemik kitlesinde eksiklik varsa tedavisi çok daha başarılı yapılabilmektedir.  Çünkü bu devrede kemik döngüsü yapım ağırlıklıdır.  Tedavi, yavaş giden yeni arabaya ilave gaz vermek gibidir, kolay hızlandırılabilir.  Yıkımın başladığı ileri yaşlarda yapılan tedavi ise geri giden eski arabanın önce geriye gidişini durdurmak, sonra da öne gitmesini sağlamak gibidir.  Zordur ve çok zaman alır.  Vücut, tedavisine yardım edecek güçte ve hormonal donanımda değildir artık.  Yani genç yaşta önlem almak çok önemlidir ve gereklidir de.  Kısaca söylenmek istenen şudur:  Şekerimizi, kolesterolümüzü öğrenmek için genç yaşlarda tetkikler yaptırıyoruz da ömrümüz boyunca kullanacağımız kemiklerimizin durumu nedir diye, 30 yaşından önce, neden tetkik yaptırmıyoruz?  Bu, çok düşündürücüdür.

Kemik yoğunluk ölçümü hakkında

Burada biz hekimlerin halkı yeterince bilinçlendiremediği gerçeğini kabul etmek gerekir sanırım.  Doruk kemik kitlesi, ergenlik sırasında % 90 seviyesine ulaşır.  26-27 yaşı civarında da % 99 seviyesine erişir.  Önerimi tekrarlıyorum.  Herkesin ergenlik yaşı ile 30 yaş arasında en az bir kez kemik yoğunluk ölçümü yaptırması gerekmektedir.  Böylece hayat boyu kullanacağı kemik bankasındaki durumunu görüp erken ve kolay önlem alma fırsatını yakalayacaktır.  Kemik yoğunluk ölçümü işlemi çok kolaydır.  Kişi, cihaza ait bir yatağa sırt üstü yatarken kemik ölçüm cihazı kişiye hiç dokunmadan kemikleri tarar ve ölçümü yapar.

Bu işlem günün her saatinde 10-15 dakika gibi kısa bir sürede yaptırılabilir.  Aç kalmak, ilaç almak, enjeksiyon gibi hiçbir ön hazırlığa ihtiyaç yoktur.  Ölçüm sırasında alınan ışın yok sayılacak seviyededir.  Akciğer grafisi çekilirken alınan ışının % 1’i kadardır.  Ölçümün yapılması değerlendirilmesi ve gerekliyse tedavisinin düzenlenmesi için osteoporozla yakın ilgisi olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlarına müracat edilmelidir.

 

Son Güncelleme Tarihi Aralık 29, 2023 Editör admin