Soğuk havalarda artış gösteren hastalıklar en çok çocukları etkiliyor. Central Hospital Pediatri Uzmanı Uzm. Dr. Gonca Özmen, çocukları kış aylarında sıklıkla görülen hastalıklardan uzak tutmanın yollarını anlatıyor.
Kış mevsiminde çocukların vücudu soğuk havaya uyum sağlamak için daha fazla enerji harcar ve güçsüz düşer. Vücut bu nedenle enfeksiyonlara yatkın hale geliyor. Ayrıca yine bu mevsimde mikroorganizmaların havadaki yoğunlukları da artıyor. Çocukların hem kapalı hem de kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunması da hastalıkların artmasına neden oluyor. Kreş ve okullarda geçirilen vakit de enfeksiyonların yayılması için zemin oluşturuyor.
Ailelerin çocuklarını giydirirken de belli durumları göz önünde bulundurmalarında fayda vardır. Örneğin çocuğu aşırı üşütmek veya aşırı terletmekten kaçınılmalıdır. Çocukların soğukta kalarak hassaslaşan vücutlarının enfeksiyon kapma riski artar. Ancak sırf bu nedenle terlemelerine neden olacak kalın kıyafetlerden de kaçınılması gerekmektedir.
Çocuklar yorgun ve uykusuz olduklarında vücut dirençleri de düşerek daha kolay hastalanabilirler. Bu nedenle çocuklarda uyku düzeni özellikle kış aylarında daha da önem kazanmaktadır. Tüm gün okulda efor harcayan ve sportif aktiviteler yapan çocukların yeterli oranda dinlenmelerine ve dengeli beslenmesine özen gösterilmelidir. Ailelere çocuklarını kirli havadan ve sigara dumanından uzak tutmaları da önerilir.
Grip aşılarının grip enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkisi vardır. Kreş ve okul gibi kalabalık ortamlara giren çocukların yanı sıra astım, bronşit, kan hastalıkları ve romatizmal hastalıklar geçiren çocukların grip aşısı yaptırılması önemlidir. 6 aydan büyük bebeklere de grip aşısı yapılması uygun olur. Ayrıca diğer aşılarının da eksik olmadığından emin olunmalıdır. Ailelerin temizlik kuralları konusunda da çocuklarını uyarması ve eğitmesi önemlidir. Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde enfeksiyonların hızlı yayıldığı unutulmamalıdır.
Çocuklar kış aylarında nasıl beslenmeli?
Çocukların hastalıklara karşı korunması için dengeli beslenmesi gerekmektedir. Yeterli miktarda karbonhidrat, protein, süt ve süt ürünleri, bol meyve, sebze, bol sıvı tüketilmelidir. A Vitamini, Çinko, Selenyum, Demir desteği sağlanmalıdır. C vitamini de oldukça faydalıdır. Ancak çocuğa çok fazla miktarda yüklemek şart değildir. Halk arasında bilinenin aksine aşırı miktarda c vitamini yüklemek çocuğu hastalıklardan korumaz. Dengeli beslenme sırasında aldığı miktar yeterli olacaktır. Kış aylarında özellikle protein grubu, çocuklar için çok yararlı besin öğeleri içerir. Bu nedenle hayvansal gıdalardan elde edilen proteinler arasında yer alan et, süt ve yumurta tüketimi de önemlidir. İyi beslenen bir çocukta ayrıca takviye vitaminlere gerek yoktur. Ancak İştahsız ya da sağlıksız beslenen çocukların beslenmesini vitaminler ile takviye etmek gerekebiliyor. Anne sütünün beslenmede ve hastalıklara karşı korunmadaki etkisi unutulmamalıdır.
Çocuklara Kış Mönüsü
Sabah
1 bardak süt veya 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu
1 dilim peynir ( 30 gr. ) ( beyaz, dil veya lor peyniri )
Söğüş sebze
2 dilim ekmek ( 60 gr ) ( tam tahıllı ekmekler )
1 yumurta ( gün aşırı ) ( haşlanmış veya az yağlı omlet )
Tercihe göre bal veya reçel eklenebilir.
Ara
1 elma veya muz
Öğle
Tahıllı ekmeğe hazırlanmış balıklı, tavuklu veya köfteli sandviç.
Arasında domates, marul gibi söğüşler olmalı
1 bardak ayran
Ara Öğün
10 fındık veya 10 badem ya da 4 tam ceviz
1 kaşık kuru üzüm veya 3 kayısı veya 1 incir
2. Ara
1 dilim ev yapımı kek veya az yağlı 2 dilim börek
Akşam
6 kaşık etli sebze yemeği
1 kase yoğurt
2 dilim ekmek veya 1 kase çorba veya 1 küçük tabak pilav – makarna
Salata
Gece
1 avuç dolusu taze mevsim meyvesi
Kışın çocuklarda en çok Nezle, Grip, Soğuk algınlığı, Bademcik Enfeksiyonu, Nefes Borusu Enfeksiyonu, Sinüzit, Orta Kulak Enfeksiyonu, Akut Bronşit ve Akut Bronşiolit, Zatüree, Respiratuar sinsisyal virüsü, Streptokok Farenjiti ve Rotavirüs Enfeksiyonu görülür.
Nezle: Genellikle burun akıntısı ile başlar ve grip ile de sık sık karıştırılır. Nezle ve gribin klinik bulguları benzemektedir ancak sebep olan etkenler farklıdır. Nezle üst solunum yolunun; burun, boğaz ve soluk borusunda meydana gelen viral bir enfeksiyondur. Çocuklarda burun tıkanıklığı ve akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, ateş ve huzursuzlukla birlikte görülebilir. Ateş çok yükselmez hatta nadiren görülür. Halsizlik, kırgınlık, baş ağrıları olabilir. Öksürük eşlik edebilir. Serum fizyolojik içeren burun damlaları ve burun pompası ile burun temizliği yapılabilir. Çocukların vücudun gereksinim duyduğu direnci tekrar kazanması için istirahat etmesi ve bu esnada ortam ısısının iyi ayarlanması, beslenme ve sıvı desteği oldukça önemlidir.
Grip: Nezleden farklı olarak gribe influenza virüsleri sebep olur. Özellikle sonbahar ve kış aylarında artan grip için çocuklar en ciddi risk grubu içerisindedir. Ateş, baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları, burun akıntısı, halsizlik, öksürük sıklıkla görülür. Nezleye nazaran daha yüksek ateş ve titreme gözlemlenebilir. Grip de yine üst solunum yolunun viral bir enfeksiyonudur ve çok yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Tedavisinin ve ilaç kullanımının doktor gözetiminde olması önerilir. Yatak istirahatı, parasetamol içeren ağrı kesicilerin kullanımı, yine gerekli ise burun temizliğinin yapılması, düzgün beslenme ve bol sıvı tüketimi tedavisinde önemlidir.
Bademcik Enfeksiyonu: Çocuklarda beta mikronunun sebep olduğu Bademcik Enfeksiyonu, bademciklerde şişme, ağrı, yutkunma güçlüğü, nefes almakta güçlük ve ateş ile görülür. Boğaz kültürü yapılarak uygun tedavi planlanır. Çocuklar yılda 2 ya da 3 kez boğaz enfeksiyonu geçirebilirler. Çocuklarda, beta mikrobundan kaynaklanan bademcik enfeksiyonu tedavi edilmezse ilerleyen yaşlarda çok vahim durumlara yol açabilir. İlerleyen dönemlerde kalp romatizmasının ortaya çıkmasına, erken dönemde kalp kapak yetersizliğine ve ileride suni kapak takılmasına kadar varabilecek riskler içermektedir. Çocuklarında eklem ağrısı olan ailelerin kendi başlarına antibiyotik ve ağrı kesici kullanımına başvurması da çok yanlıştır. Bademcik Enfeksiyonu belirtileri gözlemlenen çocuk için çocuk hastalıkları uzmanına başvurulması önemlidir.
Pnömoni (Zatürre): Akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Ateş, halsizlik, göğüs ağrısı, öksürük, bazen nefes almakta güçlük gibi bulgular olur. İyi tedavi edilmediği takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Türkiye’nin, alt solunum yolu hastalıklarında ilk 5 yaş çocuk ölümlerinde birinci sırada zatürre yer almaktadır. Çocukların yeterli ve dengeli beslenmeleri bu hastalıktan korunmak için çok önemlidir. Ayrıca grip gibi viral enfeksiyonlardan korumak da zatürreyi önlemekte etkilidir. Ölümle sonuçlanma riski olduğundan belirtiler gözlemlendiğinde derhal bir uzman doktora başvurulmalıdır.
Bronşit: Büyük bronşların iltihaplanmasıdır. Grip sonrasında sıklıkla görülür. Bakteri veya virüsler neden olur. Ateş, öksürük, halsizlik, bazen solunum sıkıntısı görülebilir. Çocukların bol bol istirahat etmeleri, bol sıvı almaları ve sigara dumanından uzak durmaları önemlidir. Reflü de akut bronşite sebep olabilir.
Bronşiolit: Küçük yaşlarda, genellikle 3 yaş altında görülür. Bronşiol denilen küçük bronşların iltihaplanmasıdır. Burun akıntısı ile başlayan bronşiolit, öksürük, hırıltı, solunum sıkıntısı ile görülür. Kış aylarında salgınlara sebep olur. Solunum sıkıntısı çeken çocukların daha rahat nefes alabilmesi için burun spreyleri kullanılabilir. Ayrıca bol sıvı tüketimi de önemlidir.
Orta Kulak İltihabı: Çocuklarda çok sık karşılaşılan bir hastalık olan orta kulak iltihabına bakteriler neden olur. Östaki borusunun yatay ve kısa olmasından kaynaklanır. Kalıcı ve ilerleyen işitme kayıpları arasında, kulak akıntısının beraber olduğu kronik orta kulak iltihabı önemli bir yer tutar. Bu hastalığa erken dönemde ameliyatla müdahale edilebilirse işitme kaybı normale yakın geri dönebilir. Genellikle grip, nezle gibi enfeksiyonların ardından görülür. Ateş, huzursuzluk, kulak ağrısı, duyma kaybına sebep olabilir.
Sinüzit: Kafadaki sinüs boşluklarının enfeksiyonudur. Burun tıkanıklığı, ateş, baş ağrısı, geniz akıntısı, öksürüğe sebep olur. Çocuklarda sinüzit normal şartlarda en geç 6-8 hafta içinde iyileşebilen bir hastalıktır. Ancak belirtiler 12 haftadan daha uzun sürerse kronik bir hastalığa dönüşmeye başlamış demektir. Tedavisi ise uzman doktorlar gözetiminde uzun süreli antibiyotik kullanımı ve burun açıcı ilaçlarla yapılır.
RSV (Respiratuar sinsisyal virüs): Burun tıkanıklığı ve boğaz ağrısıyla kendini belli eden RSV, her yaştan insanı etkileyebildiği gibi en çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir virüstür. Bebeklik ve çocukluk döneminde alt solunum yolları enfeksiyonunun en sık görülen sebebidir. 2-3 yaşına kadar tüm çocuklar RSV enfeksiyonu geçirir. 3 yaşın üstündeki çocuklarda basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu olarak gözlenir. Kırgınlık, burun akıntısı, boğaz ağrısı, hafif bir öksürük ve baş ağrısı gibi şikayetlerle atlatılır. Prematüre bebekler ve kronik kalp hastalığı olan çocuklara koruyucu antikor verilerek korunma sağlanır. RSV hastalığından korunmada, el yıkama gibi genel bir korunma yöntemi dışında bir tedavi yoktur.
Rotavirüs Enfeksiyonu: Eylül ve Nisan ayları arasında daha sık görülür. Dünyada her yıl milyonlarca çocuk bu hastalığa yakalanıyor. Virüs, ateş, ishal, kusma ile seyreder. Çok bulaşıcıdır ve hızlı yayılır. Özellikle küçük çocuklar oldukça etkilenir. Bu hastalıkta en önemli koruyucu yöntem aşı yaptırmaktır. Ayrıca hijyen koşullarına dikkat etmek de çocuğun bu hastalığa yakalanmasına engel olabilir. Çocuklar hastalığın ilk dönemlerinde sıklıkla kusarlar ve bu nedenle ağızdan beslenmek güçleşir. Ardından ishal gelişir. Sıvı kaybı çok olduğundan kaybedilen sıvıyı tekrar vücuda kazandırmak önemlidir. Antibiyotik tedavisi ise önerilmez.
Bu hastalıkların tedavisinde, gecikmeden, uygun zamanda, uygun ilaçla, gereken sürede tedavi önemlidir. Yetersiz ve geciken tedavi, tedaviye uyumsuzluk daha sonrasında oluşabilecek istenmeyen komplikasyonlara neden olabilir. Bitkisel ilaç kullanımında dikkatli olunmalıdır. Bu ilaçların bilinçsiz kullanımının özellikle karaciğere yan etkilerinin olabileceğini unutmamak gerekir.
Son Güncelleme Tarihi Aralık 29, 2023 Editör admin