Yenidoğan Hastalıkları Korkutmasın!

Anasayfa / Haberler / Yenidoğan Hastalıkları Korkutmasın!
Yenidoğan Hastalıkları Korkutmasın!

Pamukçuk

Yanak içinde, dil ve damakta süt parçalarını andıran beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösteren pamukçuk hastalığı, bir cins mantar olan Candida enfeksiyonu nedeniyle oluşur. Genelde yenidoğan bebeklerde görülen bu hastalık, 1 yaşına kadar olan çocuklarda da sık karşılaşılan bir enfeksiyondur. Normal doğum sonrası Candida mantarı, bebeğin solunum yollarına ve sindirim sistemine geçer. En erken 4. günde, genellikle 1. haftada ortaya çıkar. Özellikle dezenfekte edilmeyen biberon veya emzikler de ağız içi mikrobik enfeksiyonlara ve pamukçuğa neden olabilir. Pamukçuk nedeniyle beyaz bir küfle örtülmüş gibi görünen bebeğin dil ve damağındaki lezyon kazınırsa altındaki deri yanmış gibi görünür ve kanayabilir. Tedavi edilmezse ağrılı olabilir; bu durumda bebeklerde emmeye isteksizlik ya da emme ve yutma güçlüğü, huzursuzluk, nadiren hafif ateş gibi belirti ve bulgular görülebilir.

Emziren anneler özellikle meme başı temizliğine dikkat etmelidir. Anne sütünün içinde yağ ve koruyucu maddeler olduğundan meme başını temizlemek için sabun gibi maddeler sürülmemelidir. Her emzirmeden sonra areolaya (göğsün kahverengi kısmına) zeytinyağı uygulanabilir. Meme bakımı için önemli olan, her emzirmeden önce ellerin yıkanmasıdır. Formül mamayla beslenen bebeklerde biberon ve emzik kullanımı pamukçuk oluşma riskini arttırabilir. Bir su bardağı kaynamış-ılıtılmış suya bir çay kaşığı karbonat karıştırılarak elde edilen solisyonla, her beslenme sonrası bebeğin ağız temizliği yapılabilir.

Hastalığın tedavisinde mantara karşı bebeğin ağzına 10-14 gün süreyle ve tedavi bitiminden sonra antibiyotikli damlalar kullanılır. Annenin göğsünde kızarıklık varsa, anne emzirirken göğsünde ağrıdan şikayet ediyorsa, onun göğsünde de aynı mantarın yaptığı enfeksiyon var demektir. Annenin göğüs ucuna, Cention Viole %1 meme ucu ve areolaya 4 gün süreyle ve günde 2 sefer emzirme sonrası sürülerek uygulanabilir.

 

Konak

Tıp dilindeki adı infantil seboreik dermatit olan konak, yenidoğanların ve bebeklerin saç derisi üzerinde pul pul döküntü halinde görülen yağ parçalarıdır. Bebeklerde genellikle 1-3 ay aralığında ortaya çıkan konak, saç derisinin yanı sıra bebeğin kaşlarında, alnında ve kulaklarında da görülebilir. Konak probleminin sebebi, annelerin düşündüğü gibi bebeklerine iyi bakamamaları, sık yıkamaları ya da gerekli hijyeni sağlayamamaları değildir. Asıl neden; bebeğe anne karnındayken geçen ve doğumdan sonra etkisi devam eden, yüksek düzeydeki hormonların bebeğin yağ bezlerindeki, yağ üretimini tetiklemesidir. Bu yağlı maddeler kuruduktan sonra kafa derisine yapışarak konak oluşumuna sebep olur.

Konağın yol açtığı kabuklar kesinlikle kazılmamalı veya koparılmamalıdır. Kabuklu bölgeye sürülecek badem yağı veya doğal zeytinyağı ile uygulanacak masaj bebeğin rahatlamasını sağlayacaktır. Kabuklanma kalın bir tabaka ise masajdan 1 saat sonra bebek diş fırçası ile hafifçe taranabilir. Sürülen yağ mutlaka çok iyi şekilde arındırılmalıdır. Bebeğin banyosunda kullanılan şampuan bebekler için özel olarak üretilenlerden seçilmelidir. Evde uygulanan tüm bu yöntemler 2 hafta boyunca yanıt vermez, kabuklarla birlikte kaşıntılar ve bebekte huzursuzluklar başlarsa ve vücudun başka bölgelerinde yayılma fark edilirse, mutlaka bir uzman hekime başvurulmalıdır.

 

 

 

Fizyolojik sarılık

Kanda oksijen taşıma görevi yapması sonucu sarılığa sebep olan bilirubin ortaya çıkar. Yenidoğanlarda eritrosit kitlesinin fazla, yaşam süresinin ise kısa olması dolayısıyla eritrosit yıkım ürünü olan bilirubin artar. Artan bilirubin birtakım değişikliklere uğrayarak vücuttan atılır. Ancak yenidoğanlarda bilirubinin değişikliğe uğradığı mide-bağırsak sisteminin yeterli derecede olgunlaşmamış olması ve bağırsak hızının yavaş olması bilirubinin vücuttan yeterince atılamamasına, dolayısıyla bilirubinin daha fazla yükselmesine neden olur. Bilirubin seviyesi; erişkinlerde > 2 mgr /dl, yenidoğanlarda > 5 mgr /dl olduğundan sarılık gözle görülür hale gelir. Fizyolojik sarılık gününde doğan bebeklerin % 60’ında, erken doğanların ise % 80’inde, 2-3. günden sonra başlar.

Anne sütü sarılığı da fizyolojik bir sarılıktır. Erken anne sütü sarılığı; annenin ilk günlerinde çeşitli nedenlerle bebeğini yeterince emzirememesi, buna bağlı olarak oluşan bilirubinin bağırsaktan yeterince atılamaması sonucu oluşan sarılıktır. Bu hastalığa “anne sütü ile beslenememe sarılığı” demek daha uygun olur. Erken ve sık beslenme, anneye doğum öncesi ve doğum sonrası emzirme danışmanlığı eğitimi verilmesi, doğum sonrası ilk günlerde ağırlık kaybının yakın izlenmesiyle bu sarılığın sıklığı azaltılabilir.

Geç anne sütü sarılığı ise; nedeni tam bilinmemekle birlikte, tanısı patolojik sarılıkların dışlanmasıyla konulur. Bilirubin 4. günden başlayarak artar, 10-15. günlerde 15-20 mgr/dl’ye ulaşır. 3-12. Haftalarda ise normale iner. Anne sütünün erken ve sık verilmesi, erken ve geç anne sütü sarılığının sıklığını ve şiddetini azaltır.

Son Güncelleme Tarihi Aralık 29, 2023 Editör admin